Mehmet Ocaktan: Kimlerin geninde hâlâ FET֒cü virüsler dolaşıyor

7 Åžubat MÄ°T krizi, 17-25 Aralık saldırısı ve 15 Temmuz ihaneti, siyasi tarihimizin kara lekeleri olduÄŸu kadar, toplumsal bir farkındalık oluÅŸturması açısından da çok önemli kilometre taÅŸlarıdır.

Åžunu artık sokaktaki insan da biliyor ki, din pazarlamacısı bir adamın peÅŸine takılan fedailer, en son bu ülkenin insanlarına silah çektiler ve demokrasinin kalbi olan parlamentoyu bile bombaladılar. Bu açıdan FETÖ ile mücadele Türkiye’nin bekası için hayati bir öneme sahiptir. Bundan sonra hukuksal zeminde kalmak ÅŸartıyla verilecek mücadele, demokrasimiz açısından da son derece önemli.

Elbette bu mücadele kararlılıkla sürdürülecektir, ama esas önemli olan zihniyet anlamında FETÖ’cülükle mücadeledir. Dün bu din pazarlamacılarına kimler destek vermiÅŸtir, hangi merciler alan açmıştır, kimler devletin kılcal damarlarına kadar sirayet etmelerine izin vermiÅŸtir, iÅŸin bu bahsini tarihe emanet ediyoruz. Ä°nanıyoruz ki tarih herkes hakkında hükmünü verecektir. Ama bir hakkı teslim etmek gerekirse, siyasetten medyaya, iÅŸ dünyasından bürokrasinin tepelerine kadar herkesin bu ihanete ayarlı yapının ülkenin başına bela olmasında bir ölçüde payı olduÄŸu kesin.

Ä°ÅŸin mücadele boyutu devletin güvencesi altındadır, dolayısıyla bu bahsi bir tarafa bırakıyoruz. Bugüne geldiÄŸimizde zihniyet anlamında kimlerin FETÖ’cülük virüsünden temizlenebildiÄŸine ve kimlerin hala FETÖ’cü yazılımla yoluna devam ettiÄŸine bakmamız gerekiyor. Zira bu öyle bir virüs ki, bir kere bulaÅŸtığında kolay kolay kurtulmanız mümkün olmayabilir.

Biliyoruz ki FETÖ’cüler; ÅŸantaj, komplo, tehdit, yatak odası dikizciliÄŸi gibi her türlü süfliliÄŸi insanlara yapmaktan çekinmezler.

Dolayısıyla, bugün “FETÖ’cü zihniyetten temizlenmekten” kastımız esas itibariyle zihni anlamda bütün bu melanetlerden kurtulmaktır. Yoksa, menfaat çarkına çomak sokan herkesi “Bak bak, iÅŸte bu da FETÖ’cü” deyip kiÅŸilere yönelik itibarsızlaÅŸtırma kampanyası yürütmek FETÖ’cü mirasa sahip çıkmanın en önemli göstergesidir. EÄŸer devleti bu HaÅŸhaÅŸiler’den temizlerken yeni HaÅŸhaÅŸiler yaratırsak bu kendi ayağımıza kurÅŸun sıkmak olur.

Kabul etmek gerekiyor ki 17-25 Aralık kalkışmasına gelene kadar, maalesef bu din pazarlayıcıları konusunda devlet ve sivil kurumlar dahil hepimiz kötü bir sınav verdik, yani hiçbirimiz masum değiliz.

Ama bir gerçek de var ki, birileri 17-25 Aralık’tan sonra da bu HaÅŸhaÅŸiler’in deÄŸirmenine su taşımaya devam etti. Bakmayın ÅŸimdi günah çıkarırcasına etrafa caka sattıklarına...

Bugünlerde biraz arşivleri karıştırıyorum, kimlerin neler yazdığını, neler konuştuğunu görünce doğrusu dehşete kapılmamak mümkün değil.

FETÖ’cülerin millet iradesini hançerlediÄŸi 17-25 Aralık’tan sonra bile o din pazarlayıcısı ÅŸarlatanı koruyan ve ona adeta toz kondurmayan bazı konuÅŸma ve yazılar, bize kimlerin nasıl bir yazılımın parçası olduklarını en net ÅŸekilde gösteriyor. ArÅŸivler yalan söylemez ama galiba bugünlerde makbul insanlar katında yer alan bazıları gözlerimizin içine baka baka yalan söylemeye devam ediyor.

Elbet bugünler de geçecek, kimlerin ne zaman ne söylediÄŸi ve kim adına söylediÄŸi tarihin sayfalarına kaydedildiÄŸi için hiç telaÅŸa mahal yok. Günü geldiÄŸinde kimlerin genlerinde hala FETÖ’cü virüslerin dolaÅŸtığını hep birlikte göreceÄŸiz.